Translate

29 Aralık 2013 Pazar

Beklenti



Alain de Botton Seyahat Sanatı'nda şöyle ifade etmiş düşüncelerini :  "Yaşamımıza hükmeden mutluluk arayışıysa, bu arayışın dinamiklerini (bütün harareti ve paradokslarıyla) açığa çıkaran nadir etkinliklerden biri seyahatlerimizdir.Seyahatler, dolaylı da olsa, iş ortamının ve ayakta kalma mücadelesinin ağır koşullarından sıyrıldığımızda nasıl bir yaşamımız olacağını, istediğimiz gibi yaşamaktan ne anladığımızı ortaya koyar.Fakat seyahatlerin felsefi sorular uyandırdığı pek düşünülmemiştir, yani günlük dilin dışında, üzerinde düşünmeyi gerektiren bir mesele olarak ele alındığı pek nadirdir.Nereye gitmemiz konusunda bize tavsiyede bulunan çoktur ama neden ve nasıl gideceğimizi söyleyen yoktur.Oysa seyahat sanatının doğal olarak akıllarda uyandıracağı sorular bu kadar basit ve önemsiz değildir, üstelik seyahat sanatı üzerine yapılacak araştırmalar, Yunan filozoflarının eudaimonia ya da mutluluk diye adlandırdıkları anlayışa mütevazı bir katkı sağlayabilir."

Biz ise tüm bu soruların ötesinde belki de tüm bu soruların gerisinde yatan bir arzuyla çıkıyoruz yola."Yaşadık" diyebilmek için...


"...
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil 
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak 
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız

Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden
Böylesine sevilecek bu dünya 
"Yaşadım" diyebilmen için..."

                                       Nazım