And Dağları'nın eteklerindeki Mendoza küçük bir şehir. Etrafı dağlarla çevrili ve havası serin. Üstelik oldukça da yüksek. Rakım yaklaşık 750 metre. Başkent Buenos Aires'ten uçakla iki saat uzaklıkta. Ama küçük dağ şehri sanılandan çok daha önemli. Öncelikle Şili'nin başkenti Santiago'ya giden karayolu üzerinde bulunuyor. Zaten bizim de planımız buradan otobüsle Santiago'ya devam etmek çünkü dağ yolunun çok hoş bir manzarası olduğu söyleniyor. Ayrıca And Dağları'na yakın konumu Mendoza'yı dağcılar için de önemli bir merkez haline getirmiş. Dünya'nın 7 zirvesinden biri olan ve Asya kıtası dışındaki en yüksek dağ olan 7000 metrelik Acancagua bu dağ sırasının en önemli noktası. Kısacası Mendoza kış turizmi ve macera sporları için de elverişli bir bölge.
Ancak tüm bu doğal konumunun ötesinde Mendoza'yı esas önemli kılan ise Güney Amerika'nın şarap üretim merkezlerinden biri olması. Hatta şehir son yıllarda yaşanan gelişmelerle beraber sadece Arjantin'in ve Güney Amerika'nın değil dünyanın da önemli şarap merkezlerinden biri olmuş. Aslına bakılacak olursa üzüm üretimi için ideal koşullar yok Mendoza'da. Hatta doğal yağış oranına bakılacak olduğunda şehrin iklimi kurak iklime giriyor. Bununla beraber kaynağını And'lardan alan nehirlerden sağlanan sular ve oldukça gelişmiş sulama sistemi sayesinde Mendoza bölgesi hem zeytinyağı hem de şarap üretiminde dünyada söz sahibi bir hale gelmiş. Dolayısıyla sehrin en önemli gelir kaynağını da şarap turizmi meydana getiriyor. Dünyanın hemen her yerinden turistler ve şarap meraklıları üzüm bağlarını geziyor, şarap tadımı yapıyor ve hem zeytinyağı hem de şarap üretimi hakkında bilgi alıyor. Arjantin devleti de bu turizmi desteklemek için elinden geleni yapıyor.
Şarabı tadıp kaç yılında üretildiğini tahmin edemesek de:) en azından kaliteli olup olmadığını nasıl anlayacağımız konusunda artık birkaç tüyo biliyoruz
Bizim de bu konularda pek bilgimiz olmadığından İsveçli ve Fransız gezginlerle birlikte katıldığımız bu tur bizim için hoş bir deneyim oldu. Bu arada turumuzda Almanya'dan kimse olmamasına şaşırdık. Çünkü gittiğimiz hemen her yerde mutlaka Alman gezginlere rastlıyoruz. Hatta o kadar çok Alman'a rastladık ki şu an Almanya'da kaç Alman var diye merak ediyoruz :) Bu durumun Almanlar da farkında hatta yalnız kalamamaktan şikayetçiler. Turumuzda hem Mendoza'nın yerel üzümleri hem de sonradan Mendoza bölgesinde üretilmeye başlanan ve daha üst kategori şarapların üretiminde kullanılan Malbec, Cabernet Savignon ve Chardonnay türleri hakkında bilgi aldık.
Turumuz boyunca bol bol soru sorduk. Bu yüzden bize İsrailli olup olmadığımızı sordular. Anlaşılan o ki, İsrailliler sık sık bu bölgeye gelip bilgi alıyorlar. Böylelikle benzetildiğimiz uluslar arasına İsrail'i de eklemiş olduk. Mendoza şehir merkezi ise dört park etrafına konumlanmış. Bu dört park Mendoza tarihi ve kültürünü de anlatıyor aslında. Bu parklar İtalya Parkı, İspanya Parkı, Şili Parkı ve Güney Amerika'nın İspanya'dan bağımsızlığında önemli rolü olan General St. Martin Parkı. Bunun yanısıra şehrin bir de ana yeşil bölgesi var. Tüm bu yeşil alanlar birbirine yürüme mesafesinde ve yine sulama sistemleriyle canlı tutuluyorlar. Zaten yolların kenarlarında minik minik su kanalları göze çarpıyor.
Turumuz boyunca bol bol soru sorduk. Bu yüzden bize İsrailli olup olmadığımızı sordular. Anlaşılan o ki, İsrailliler sık sık bu bölgeye gelip bilgi alıyorlar. Böylelikle benzetildiğimiz uluslar arasına İsrail'i de eklemiş olduk. Mendoza şehir merkezi ise dört park etrafına konumlanmış. Bu dört park Mendoza tarihi ve kültürünü de anlatıyor aslında. Bu parklar İtalya Parkı, İspanya Parkı, Şili Parkı ve Güney Amerika'nın İspanya'dan bağımsızlığında önemli rolü olan General St. Martin Parkı. Bunun yanısıra şehrin bir de ana yeşil bölgesi var. Tüm bu yeşil alanlar birbirine yürüme mesafesinde ve yine sulama sistemleriyle canlı tutuluyorlar. Zaten yolların kenarlarında minik minik su kanalları göze çarpıyor.
Grafitinin de dediği gibi ağaçlar kutsaldır
Şarap turizminden ötürü şehre gelen turist sayısı arttıkça Mendoza'da daha güzel restoranlar da açılmaya başlanmış. Elbette ki ağırlık et restoranlarında. Akılda tutulması gereken bir şey varsa Güney Amerikalılar yemekleri hiç aceleye getirmiyorlar ve servis süresini uzun tutuyorlar.
Öğle ve akşam yemeklerinin saatleri de bize göre geç başladığından restoranlara çok aç gitmemek daha doğru bir tercih olur. Zaten beklerken acıkıyorsunuz. Bu restoranlarda tabii ki de Mendoza'nın yerel şarapları sunuluyor. Etler ve şaraplar güzel olunca yemek de keyifli oluyor. Mendoza yakında şaraplarının yanında gastronomiyle de öne çıkarsa şaşırmayız doğrusu.
La Aldea'nın romantik ortamı öğle yemeği için biraz fazla kaçsa da :) herşey mükemmeldi
Öğle ve akşam yemeklerinin saatleri de bize göre geç başladığından restoranlara çok aç gitmemek daha doğru bir tercih olur. Zaten beklerken acıkıyorsunuz. Bu restoranlarda tabii ki de Mendoza'nın yerel şarapları sunuluyor. Etler ve şaraplar güzel olunca yemek de keyifli oluyor. Mendoza yakında şaraplarının yanında gastronomiyle de öne çıkarsa şaşırmayız doğrusu.
Köyden gelen ürünlerin satıldığı sokak pazarlarını andıran bu kapalı pazar (Mercado Central), büyük market zincirlerine direniyor
Hostelimizin resepsiyon görevlisi olan Santiago birkaç sene önce Buenos Aires'ten Mendoza'ya taşınmış. Trafikte kaybettiği zamandan, kalabalıktan ve büyük şehir telaşından sonra Mendoza'nın kendisine iyi geldiğini söylüyor. Mendoza'dan ayrılırken biz de kendisine Mendoza'nın bize de iyi geldiğini söyledik.