Taksiye binilir de taksici muhabbeti yapılmaz mı? Kenya'dayız demedik ülke sorunlarından emlak piyasasına merak ettiğimiz herşeyi şoförümüz Jonathan'a sorduk:)
Mobilyalı 3 odalı bir ev $50.000.Yatırımlık ev alıp unutmak isteyenlere duyurulur ama malum işler karışık sonsuza kadar unutma ihtimaliniz de var :)
Nairobi büyük şehirlerdeki benzer sorunları yaşıyor. Yalnız birazcık uçlarda. Mesela şoförümüze göre gerçek işsizlik %62. Buna rağmen nispeten gelişmiş bir kent olması nedeniyle göç almaya devam ediyor. Bununla savaşmak için hükümet bedelsiz krediler vererek küçük işletmelerin -gördüğümüz kadarıyla hediyelik eşya ve muz işletmeleri:)- açılmasını destekliyormuş.
Nairobililer kendi aralarında Swahili-İngilizce karışımı bir dil olan "Sheng" dilini konuşuyorlar. Duyduğumuz bazı kelimeler bize tanıdık gelince bu konuyla ilgili sohbet ettik ve öğrendik ki; Swahili arapça kökenli bir dilmiş ve benzer kelimeler buradan geliyormuş. Bunun dışında da şehirde Arap etkisini hissetmek mümkün.
Bu taksici muhabbetinden sonra araştırmamızı biraz daha bilimsel boyuta taşımak üzere Harem-Gebze dolmuşunu kullananların hiç de yadırgamayacağı "Matatu" lardan birine atlayıp kentin önemli müzelerinden biri olan Kenya National Archives'e uğradık. Bu müzede sadece Kenya ile ilgili değil tüm Afrika halklarıyla ilgili birçok şey sergileniyor ve anlatılıyor.
Burada öğrendiğimize göre Kenya'yı 42 farklı kabile oluşturuyormuş. Tüm bu kabilelerin farklı dilleri olmasına karşın ortak olarak Swahili konuşuyorlar. Massailer de bu kabilelerin en küçüklerinden biri olmakla birlikte savaşçı kimliklerinden ötürü en meşhuru. Tahminimizce mottoları "Savaş ve Seviş" olan Massai ve benzeri kabilelerin başka özellikleri de var. Mesela tek eşli bir erkek "tam bir adam" sayılmadığı için erkeklerin birden fazla hatta 10 ve üzeri karısı olabiliyormuş. Dahası misafirlerine bu eşlerden birini de sunuyor ve üstelik bunun reddedilmesini de kabalık olarak görüyorlarmış. Kısacası bir Massai köyüne yatılı misafirliğe gidecek olursanız hazırlıklı olmakta fayda var:)
Sömürge döneminde Nairobi küçük bir demiryolu kasabası olarak kurulmuş.
İngilizlerin bu demiryolu inşaatında çalıştırmak üzere getirdiği hintli işçilerin "Hep beraber taşıyalım" anlamında söyledikleri "Harembee" bugün Nairobi'nin resmi amblemi ve sözü olmuş. Sömürge dönemi sonrası Kenya'nın yakın tarihinde ise suikasta kurban gitmemiş önemli şahsiyet yok gibi. Bu kişilerin en önemlilerinden biri de Barack Obama'nın babasını burs vererek okumaya gönderen Tom Mboya.
Müzenin çevresi de şehrin diğer bölgeleri gibi canlı ve hareketli. Bu gezintilerimiz sırasında bizden başka beyaz kimseye rastlamadık. Havasından mıdır suyundan mıdır yoksa işsizlikten midir bilinmez insanlar İstanbul'da olduğu gibi bir yere yetişme telaşı içinde değil gibiydiler. Herhangi bir soru sorduğumuzda bize baştan savma olmayan bir şekilde ve güleryüzle karşılık verdikleri için Nairobi'den güzel anılarla ayrılıyoruz ve tekrar gelip daha uzun süre kalmayı ümit ediyoruz.
Unutmadan;
- Birşey satın almak isterseniz rahatlıkla üçte bir fiyatına pazarlık yapabilirsiniz.
- Her büyükşehirde dikkat edilmesi gereken temel güvenlik kurallarına uyulduktan sonra güvenliğin ciddi bir problem olduğunu düşünmüyoruz.
- Bizim yaptığımız gibi her güleryüzlü sempatik yerliye bahşiş bırakmanıza gerek yok:)
- Yüksek rakımından ötürü sineklerle bulaşabilecek herhangi bir hastalık riski düşük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder